
TÜRKİYE'DE GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ
Türkiye’de gayrimenkul sektörü, özellikle son 30-40 yılda hızlı bir gelişim göstermiştir. Bu gelişimi anlamak için tarihsel, ekonomik, politik ve demografik dinamiklere birlikte bakmak gerekir. Aşağıda Türkiye'de gayrimenkul sektörünün gelişimini dönemler halinde özetliyorum:
1. 1980 Öncesi Dönem: Devlet Ağırlıklı Yapılaşma
-
Kentsel yapılaşma genellikle devlet eliyle yürütülüyordu.
-
Gecekondu oluşumu hızla arttı; kırsaldan kente göç, konut ihtiyacını artırdı.
-
Özel sektör gayrimenkul alanında çok sınırlıydı.
2. 1980–2000: Serbest Piyasa Ekonomisine Geçiş
-
1980 sonrası liberal ekonomik politikalarla özel sektör gayrimenkulde daha aktif hale geldi.
-
Toplu Konut İdaresi (TOKİ) 1984’te kurularak sosyal konut üretimine başladı.
-
Arsa spekülasyonları ve imar planları üzerinden rant beklentisi ön plana çıktı.
-
1999 Marmara Depremi, deprem güvenliği konusunu gündeme taşıdı.
3. 2000–2013: Yabancı Sermaye ve Kentsel Dönüşüm
-
2003 yılında çıkarılan mütekabiliyet yasasıyla yabancılara mülk satışı kolaylaştırıldı.
-
AVM, rezidans ve lüks konut projeleri hız kazandı.
-
Kentsel dönüşüm projeleriyle eski yapıların yerine yeni yapılar inşa edilmeye başlandı.
-
TOKİ daha fazla sosyal konut ve alt gelir grubu için projeler üretti.
-
Gayrimenkul yatırım ortaklıkları (GYO) yaygınlaştı, Borsa İstanbul’da işlem görmeye başladılar.
4. 2013–2020: Mega Projeler ve Yavaşlayan Büyüme
-
Kanal İstanbul, 3. Havalimanı, Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi mega projeler sektörü canlandırdı.
-
Ancak ekonomik belirsizlik, kur şokları ve faiz artışları sektörü yavaşlattı.
-
2018 kriziyle birlikte konut satışları düştü, stok fazlası oluştu.
-
Yabancılara satış yine önem kazandı: Özellikle Körfez ülkelerinden yatırımcılar geldi.
5. 2020 Sonrası: Pandemi, Faiz Politikaları ve Yeni Dinamikler
-
Pandemiyle birlikte müstakil ev, bahçeli konut ve kırsal taşınmazlara talep arttı.İstanbul'a yakın olmasının etkisiyle birlikte Tekirdağ, Marmara Ereğlisi,Yeniçiftlik ilk tercih edilen yerleşim bölgeleri arasında yer aldı.
-
2020’de düşük faizli konut kredileri ile konut satışlarında geçici bir patlama yaşandı.
-
2021 sonrası yüksek enflasyon ve artan inşaat maliyetleri sektörü zorladı.
-
Kira artışları ve konut fiyatlarındaki anormal yükseliş, barınma krizine yol açtı.
-
2022 sonrası artan döviz kurları ve yüksek enflasyon, sektöre yabancı ilgisini yeniden artırdı.
Günümüzde (2024–2025 itibarıyla):
-
Deprem riski yeniden gündemde: Özellikle 6 Şubat 2023 depremleri sonrası yapı stoğu ciddi biçimde sorgulanıyor.
-
Sıfır konut üretimi yavaşladı, ikinci el piyasası hareketli.
-
Kira krizine karşı çeşitli yasal düzenlemeler tartışılıyor (örneğin kira artışına %25 sınırı).
-
Gayrimenkul, enflasyona karşı koruma aracı olarak görülmeye devam ediyor.
-
Türkiye hâlâ Orta Doğu ve Asya yatırımcıları için cazip bir pazar konumunda.